Travel Diaries ; Milano Photo Diary ;)

İşte daha once bahsettiğim 2011 yazından kalma iki haftalık tatilimizin ilk duragı Milano;)

Milano'ya indiğiniz anda görmeyi beklediğiniz klasik bir italyan sehrinden cok farklı bir sehir karşılıyor sizi. Milano, Roma ya da Floransa gibi ilk gordüğünüz anda nefenizi kesen italyan şehirlerinden biri değil ama bu durum ona hayran olmayacağınız anlamına da gelmiyor tabii ;)bu yüzden Milano'ya gidenlerin ilk fırsatta tekrar gitmek icin plan yapanlar ve birdaha yakınından dahi geçmeyi düşünmeyenler olarak 2'ye ayrıldığını düşünüyorum ;))Ben tabiki 1.gruptakilerdenim,sevgilim 2.gruba dahil mesala;) Moda tutkusu olan birinin Milano gibi bir sehri sevmemesi mümkün değil çünkü, moda bu şehrin her köşesine sinmiş durumda!

Duomo meydanın güzelliğinden gözlerinizi alıp insanları izlemeye başlarsınız ne demek istediğimi anlarsınız ;)öyle ki tüm gün vittorio emanuele caddesinde oturup kahvenizi yudumlayıp milanoluların zevkli seçimlerini izlemek bile başlı başına bi aktivite sayılabilir bence ;)en azından benim gibiler için!! Biz tatilimizin sadece 2 gunünü Milano'ya ayırdık ki turistlik bir gezi yapıyorsanız 2-3 gün milano için gerçekten yeterli bir süre, sehirde yapılacaklar listesi herkese göre değişir tabi ama bana sorarsanız gözalıcı duomo meydanında vakit geçirmeden ,duomo katedralini ziyaret etmek için 1-2 saatinizi ayırmadan,harika butiklerinde kendinizi kaybetmeden, bütçenize göre birazcık alışveriş yapmadan ;)naviglio bölgesine uğramadan hatta eğer gittiğiniz tarih uyuyorsa bu bölgede kurulan ünlü antika pazarını gezmeden ve tabiki benim için Milano'daki en güzel yer olan 10 corso como'da kitaplar ve özel tasarım objeler arasında saatler geçirip bahçesinde kahvenizi içmeden sakın Milano'dan ayrılmayın derim ;) öptüm

sim

...ve işte Milano'daki 3.sabahımızda trenle Venedik'e doğru yola koyuluyoruz!Sınırsız çikolata ve kahve eşliğinde tabi ;))